
Gururun Önemi Yok Şiirsel aşkların peşinden koştuk hep… Gözlerimiz kördü, bilmezdik elimizde tutuğumuzun değerini… Hep daha iyisini aradık…
Doymadık, doyurulmadık… Hep karşıdan bekledik… Bizi anlamasını diledik… Sanki düşüncelerimizi okuyacağını zannettik… Hayır, hayır… Biz hakkettik bunu… Biz hak ettik sevgisizliği… Savaşmadık… Önümüze altın tepsiyle sunulmasını istedik, bekledik… Kılımızı bile kıpırdatmadık… Biz çok mu mükemmeldik… Belki öyleydik, belki değildik… Ne fark eder ki… Onu kazanmak için bir şey yapmadık ki… Onun gözlerinin içine bakıp birkaç söz söyledin mi… Birkaç sözü geçtim, hiç gözlerinin içine baktın mı… Ondan daha iyisini bulmak için hep arayıştaydın dimi… Onun sevgisi sana yetmiyordu dimi… O, mükemmel değildi dimi… Ama seni seviyordu… Hem de karşılıksız, hiç bir şey beklemeden… En zor anında o vardı… Üzüntünde, sevincinde o vardı sadece… Gecenin kaçında ararsan ara hiç tereddüt etmeden cevap veren o değil miydi… Sen onu hak etmiyordun… Sen bir hiçsin… Fiziki güzelliklere kaptırmışsın kendini… Senin sevilmeye hakkın yok… Sen yaşamdan çalıyorsun, başkalarının yaşamından… Bir gün gelecek, hatanın anlayacaksın… Belki bu hataları anlamak için saçındaki karları görmen gerekecek… Yol yakınken dön ve kalbinin sesini dinle… Biliyorum, o kendini beğenmiş bedenin içinde de bir kalp var… Bir yürek var… Ne bekliyorsun… Sana gelmesini mi… İlk adımı sen at… Bir kere olsun gururunu düşünme… Kimden çekiniyorsun… Seni aşağalamasından mı korkuyorsun… Hak ettiğinle yüzleş… Bu kadar beklemen bile yeter bunun için… Çık karşısına seni seviyorum de… De ki sensiz olamam… Cevabı önemli değil… Artık sen de öğreneceksin, karşılıksız sevmenin acısını… Öğreneceksin ve aynı hataya düşmeyeceksin… Bunu anladığın vakit, kollarında bulacaksın onu… Sevgiyle sarılacak sana… Dünyevi zevklerden kurtulacaksın… Gerçek aşkı bulacaksın… Anlıyorsun değil mi… Hadi… Şimdi onu görmek için sabredeceksin biraz… Elbet çıkacak karşına… Ve o gün geldiğinde dök içindekileri ortaya… Utanmadan bağır içindekileri… Seni asıl mahveden ne biliyor musun… Gururun… Ayaklar altına gururunu… Kendin al… Gururun boş bir duygu olduğunu öğren… Öğren ki boş yere hem kendini hem karşındakini üzme… Son sözüm hayat ertelemeye gelmez.
Sendeki sırrın kapılarını araladıkça, bendeki umutsuzluğun sebebini daha iyi anlıyorum. Buluştuğumuz adreslerde birbirini iten gerçeklerin, aslında hayatın gerçekleri olduğunu biliyorum.
Aşk tek kişilik yalnızlıktır, iki kişilik bir oyun. Gerçek aşkın, üçüncü tekil şahıslara asla tahammülü yoktur. Bir kalbi tam anlamıyla fethedemediysen, o kalbin sınırları içinde gezinerek, ancak zaman kaybedersin. Bu gerçek ikimiz içinde geçerli.
Yalnızlık nöbetlerimde, seninle yaşadığım her anı, Bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçirdim. Yüreğimdeki duyguları YaLnızLıK ambarına boşalttım. Bir rüyadan uyandım ve anladım ki, biz birbirimiz için yaratılmış değiliz. Kandırmayalım kendimizi. Gözlerimizin aynı hizada buluşmasının getirdiği heyecanı, çok fazla büyütmeyelim.
Hayatın tekrarı yok ve zaman hızla geçip gidiyor. Hayat, doğru zamanda yanlış insanlarla harcanmayacak kadar DeğErli. Ve ben hayatın değerini bildiğim kadar, kendi değerimi de biliyorum. Sonu hüsranla bitecek maceralar bana göre değil.
Karamsarlık değil bunlar. Mantığımın duygularıma ağır basması. AkLIMIn ZAFERİ... Yeni bir MaSaL da kendimi harcatmaman gerektiğini haykıran yüreğimin sesi...
Biliyorum ki, bütün kahramanlar YALNIZDIR vE BEN yalnızlığımdan kalan saltanatı sürdürmeliyim.
Dertlerin Kıralı olmaktansa, böyle bir yalnızlığı tercih ederim.
Çünkü, Benden bir başka bir ben daha yok bu dünyada. Ve hayat ikinci bir şansı her zaman sunmuyor insana...
Dönme sakın Sevgili, Yokken varsın aslında...
Doymadık, doyurulmadık… Hep karşıdan bekledik… Bizi anlamasını diledik… Sanki düşüncelerimizi okuyacağını zannettik… Hayır, hayır… Biz hakkettik bunu… Biz hak ettik sevgisizliği… Savaşmadık… Önümüze altın tepsiyle sunulmasını istedik, bekledik… Kılımızı bile kıpırdatmadık… Biz çok mu mükemmeldik… Belki öyleydik, belki değildik… Ne fark eder ki… Onu kazanmak için bir şey yapmadık ki… Onun gözlerinin içine bakıp birkaç söz söyledin mi… Birkaç sözü geçtim, hiç gözlerinin içine baktın mı… Ondan daha iyisini bulmak için hep arayıştaydın dimi… Onun sevgisi sana yetmiyordu dimi… O, mükemmel değildi dimi… Ama seni seviyordu… Hem de karşılıksız, hiç bir şey beklemeden… En zor anında o vardı… Üzüntünde, sevincinde o vardı sadece… Gecenin kaçında ararsan ara hiç tereddüt etmeden cevap veren o değil miydi… Sen onu hak etmiyordun… Sen bir hiçsin… Fiziki güzelliklere kaptırmışsın kendini… Senin sevilmeye hakkın yok… Sen yaşamdan çalıyorsun, başkalarının yaşamından… Bir gün gelecek, hatanın anlayacaksın… Belki bu hataları anlamak için saçındaki karları görmen gerekecek… Yol yakınken dön ve kalbinin sesini dinle… Biliyorum, o kendini beğenmiş bedenin içinde de bir kalp var… Bir yürek var… Ne bekliyorsun… Sana gelmesini mi… İlk adımı sen at… Bir kere olsun gururunu düşünme… Kimden çekiniyorsun… Seni aşağalamasından mı korkuyorsun… Hak ettiğinle yüzleş… Bu kadar beklemen bile yeter bunun için… Çık karşısına seni seviyorum de… De ki sensiz olamam… Cevabı önemli değil… Artık sen de öğreneceksin, karşılıksız sevmenin acısını… Öğreneceksin ve aynı hataya düşmeyeceksin… Bunu anladığın vakit, kollarında bulacaksın onu… Sevgiyle sarılacak sana… Dünyevi zevklerden kurtulacaksın… Gerçek aşkı bulacaksın… Anlıyorsun değil mi… Hadi… Şimdi onu görmek için sabredeceksin biraz… Elbet çıkacak karşına… Ve o gün geldiğinde dök içindekileri ortaya… Utanmadan bağır içindekileri… Seni asıl mahveden ne biliyor musun… Gururun… Ayaklar altına gururunu… Kendin al… Gururun boş bir duygu olduğunu öğren… Öğren ki boş yere hem kendini hem karşındakini üzme… Son sözüm hayat ertelemeye gelmez.
Sendeki sırrın kapılarını araladıkça, bendeki umutsuzluğun sebebini daha iyi anlıyorum. Buluştuğumuz adreslerde birbirini iten gerçeklerin, aslında hayatın gerçekleri olduğunu biliyorum.
Aşk tek kişilik yalnızlıktır, iki kişilik bir oyun. Gerçek aşkın, üçüncü tekil şahıslara asla tahammülü yoktur. Bir kalbi tam anlamıyla fethedemediysen, o kalbin sınırları içinde gezinerek, ancak zaman kaybedersin. Bu gerçek ikimiz içinde geçerli.
Yalnızlık nöbetlerimde, seninle yaşadığım her anı, Bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçirdim. Yüreğimdeki duyguları YaLnızLıK ambarına boşalttım. Bir rüyadan uyandım ve anladım ki, biz birbirimiz için yaratılmış değiliz. Kandırmayalım kendimizi. Gözlerimizin aynı hizada buluşmasının getirdiği heyecanı, çok fazla büyütmeyelim.
Hayatın tekrarı yok ve zaman hızla geçip gidiyor. Hayat, doğru zamanda yanlış insanlarla harcanmayacak kadar DeğErli. Ve ben hayatın değerini bildiğim kadar, kendi değerimi de biliyorum. Sonu hüsranla bitecek maceralar bana göre değil.
Karamsarlık değil bunlar. Mantığımın duygularıma ağır basması. AkLIMIn ZAFERİ... Yeni bir MaSaL da kendimi harcatmaman gerektiğini haykıran yüreğimin sesi...
Biliyorum ki, bütün kahramanlar YALNIZDIR vE BEN yalnızlığımdan kalan saltanatı sürdürmeliyim.
Dertlerin Kıralı olmaktansa, böyle bir yalnızlığı tercih ederim.
Çünkü, Benden bir başka bir ben daha yok bu dünyada. Ve hayat ikinci bir şansı her zaman sunmuyor insana...
Dönme sakın Sevgili, Yokken varsın aslında...